Allah der başka şey demezdi topaz topaz
süründüğü derede ayıldı
geldi akşamları
etrafındaki bulut toz misali topaz topaz
duyduğu rengi, kokladığı sesleri
ağaçların arasında, ruhu çalkalandı
kendi yuvarlandı onun sevdalarında topaz, topaz
elini kaldırdı,
bilmeyenlerin hangi derisini soyduğunu
şiddetle yalpalanan bu akşam nereye koştuğunu
karanlık düştü önüne, yol ayrımı kader
güle güle adımları yeni söylendi topaz topaz
atıldığı anı unutamadan dağıldı
tanesi hayallerinin
koştuğu yön yandı
deniz fenerleri hizasında topaz topaz
yolda parçalandı kalbi güzel gözlü elbiselerinde
izi kaldı acılarının, kendini bıraktığı dallarda
düştüğü çukurlarda tanıdık yüzler vurdu
bilmeyenleri sevdi hiddetle aktı kanı topaz topaz
bulduğunu yediremedi kendine
anları en tepede tekerlek
ezildi hayat döndükçe kaldı el altında
aradıkça buluna yer hep aynı
alın suya durduğu gül topaz topaz
kısaydı ayrılık, ayılmamış kadar
yaşananlar süzüldü suda ayrışmış keder
rengi öyle güzel boyadı ki
topaz unuttu olduğunu olmadığını
Allah der başka şey demezdi topaz topaz