KAŞAĞI AHIRIN avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul’a gittiği…
Daha Fazla KAŞAĞI – ÖMER SEYFETTİNEtiket: ömer seyfettin
ZEYTİN EKMEK – ÖMER SEYFETTİN
ZEYTİN EKMEK Vermeyince Mabut, neylesin Mahmut? Atasözü Genç, beyaz, gürbüz kadın, tıpkı zalim âşığının hışmına uğramış evvel zaman cariyesine benziyordu… Soluk basma entarisi parça…
Daha Fazla ZEYTİN EKMEK – ÖMER SEYFETTİNYÜZAKI – ÖMER SEYFETTİN
YÜZAKI Mehmet Efendi, on senedir kasabada oturuyordu. Köydeki tarlaları, bağları, bahçeleri ortak elinde kalmıştı. Aziz ahbabı Müftü Hacı Ali Efendi ile dertleşirken: — Hepsini yanmış,…
Daha Fazla YÜZAKI – ÖMER SEYFETTİNYUF BORUSU SENİ BEKLİYOR – ÖMER SEYFETTİN
YUF BORUSU SENİ BEKLİYOR Aksaraylı Câbir Paşa’yı bir zamanlar tanımayan yoktu; zevcesi, Cennetmekan’ın gözdelerinden mi, hazinedar ustalarından mı ne imiş… İşin içyüzünü bilenler, o kolunda…
Daha Fazla YUF BORUSU SENİ BEKLİYOR – ÖMER SEYFETTİNYENİ BİR HEDİYE – ÖMER SEYFETTİN
YENİ BİR HEDİYE Yemekten kalkalı belki bir saat olmuştu. Karı koca, kahvelerini, her zamanki gibi yalının balkonunda içtiler. İçindeki şeyler silinmiş, süpürülmüş de sonra…
Daha Fazla YENİ BİR HEDİYE – ÖMER SEYFETTİNYALNIZ EFE-ÖMER SEYFETTİN
YALNIZ EFE-ÖMER SEYFETTİN Başlangıç Sabahtan beri yürüyorduk. Düşe kalka geçtiğimiz sarp keçi yolları, bazen sel yarıntıları içinde kayboluyor, bazen sık fundalıklardan ayrılarak, dibinde sivri çam…
Daha Fazla YALNIZ EFE-ÖMER SEYFETTİNVİRE – ÖMER SEYFETTİN
VİRE İki senedir Goça taraflarını alan, talan eden on altı bin kişilik Türk ordusundan şimdi, bu kalede yadigâr gibi, yüz elli asker kalmıştı. Onlar da…
Daha Fazla VİRE – ÖMER SEYFETTİNVELİNİMET – ÖMER SEYFETTİN
VELİNİMET «Aklı, insanin külahında bir çividir. Yumruk yemeden kafasının içine girmez…» Arnavut Meseli” Geçen gün hava ne güzeldi! Logaritmacı Hasan’la Hürriyet Tepesi’ne…
Daha Fazla VELİNİMET – ÖMER SEYFETTİNÜÇ NASİHAT – ÖMER SEYFETTİN
ÜÇ NASİHAT Durmuş’un bir anasından başka kimsesi yoktu. Fakirdi. Ama gençti, kuvvetli idi. Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. Para kazanmak, tekrar çiftini düzebilmek için gurbete…
Daha Fazla ÜÇ NASİHAT – ÖMER SEYFETTİNTUHAF BİR ZULÜM – ÖMER SEYFETTİN
TUHAF BİR ZULÜM Bilmem eski bir derebeyinin torunu olduğum için mi, Bulgaristan’da gezerken hep kendimi öz babamın çiftliğinde sanırım. Yeşil yazlı arklar, sık gül bahçeleri,…
Daha Fazla TUHAF BİR ZULÜM – ÖMER SEYFETTİN